Merhaba. Bu olayı devlet kurumunda çalışan mühendis bir abim anlatmıştı, kurumun bodrum katında küçük bir mescit varmış ve birkaç kişi sürekli namazlarını kılarlarmış, sonra iktidara dini referans alan bir parti gelmiş, o küçük mescit birden dolmaya başlamış ve o kadar olmuş ki, insanlar mescide sığmaz olmuşlar, ve yeni müdüre çıkmışlar, mescidimiz dar geliyor diye, ve üst katların birindeki geniş bir salona taşınmış mescit, gel zaman git zaman, o parti iktidardan gitmiş, dini ilkinden daha az referans alan bir parti iktidara gelmiş ve yeni, büyük mescit giderek boşalmaya başlamış, ve en sonunda başlangıçta sürekli namaz kılan o birkaç kişi kalmış, yeni müdür de bu kadar büyük bir salonu mescide ayıramayız deyip , mescidi eski bodrum kattaki yerine taşıtmış, evet her iki yerde de o sürekli namaz kılanlar hep namaz kılmışlar, bu olayı anlatan abi dedi ki, ben ikisinde de namaz kılmadım, ben kılacaksam kılarım, yani abi demeye getirdi ki, ben duruma göre hareket etmem. Bakınız, Halife Hz Ömer’in bir sözü var, “””“Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız; -Konuştuğunda doğru söylüyor mu, -Kendisine bir şey emânet edildiği zaman emânete riâyet ediyor mu, -Dünya ile meşgul olurken helâl-haram gözetiyor mu, onlara da bakınız.””””. Ne kadar ibretlik bir olay ve bir söz değil mi, hani anlı secdeye değenden zarar gelmez sözünün karşılığını gördük, bu sözü söyleyenlerin , demek ki, böyle bir olaydan ve Hz Ömer’in bu sözünden de haberleri yoktu, islamı bu kadar referans alanların bunlardan haberleri olmaması çok ilginç doğrusu, neyse şimdi hepimiz öğrenmiş olduk.
